NORVEÇÇE 38 KELİME


1-)Utepils (n.)
Telaffuz: OOH-ta-pilz
Açık havada bira anlamına gelir; açık havada bira içmek. 


2-)Evig (eːʋɪ)
Ebedi, sonsuz, hiç bitmeyen


3-)Andpusten
Nefessiz kalmak

"Poster for À bout de souffle "Breathless" - 1960 by Jean-Luc Godard. "

4-)Fornøyd (fɔrˈnœɡd)
Tatmin olmuş, memnun, mutlu


5-)Selvfølgelig
Kendini takip eden 

6-)Sjelsro/sjelefred
İç huzuru. Yapılması gerekeni yaptığınızda oluşan duygu.

7-)Uff da (interj.) interjection: ünlem 
Telaffuz: oo-fh-duh
Şaşkınlık, rahatlama, bitkinlik, hayret veya dehşetten kaynaklanan aşırı duyusal yükü ifade etmek için kullanılan bir ifade


8-)Kjærlighet (çæːɭɪheːt) - (shar-lee-het) 
Aşk


9-)Kos (n.)
Telaffuz: coosh
Samimiyet; her şeyin sıcak ve rahat olması; sarılmak veya kucaklaşmak; hayatın küçük sevinçleri; taze pişmiş tarçınlı çörekle bir fincan kahve içmek veya sevdiklerinizle iyi vakit geçirmek. İyi bir kitap okumak ya da dışarıda kar yağarken bir battaniyeye sarılmak veya sizi tamamen mutlu hissettiren herhangi bir şey gibi basit şeylerin tadını çıkarmak anlamına gelebilir.


10-)Kunst (kʉnst)  
Sanat

Eric Bowman, 1960 | Jazz Music

11-)Kulturminne
Geçmişin fiziksel bir kalıntısı; arkeolojik ve tarihi bir anıt veya site. Evler ve gemilerden mezar höyüklerine, mücevherat ve höyüklere kadar her şey olabilir.

Høytorp Kalesi (Høytorp Fort) 

12-)Forelsket
Telaffuz: for-el-skit
İlk kez aşık olduğunuzda yaşadığınız coşku

Romeo and Juliet - 1996

13-)Kjæreste (schiaareste) 
Kelimenin tam anlamıyla sevgili anlamına gelir; sevgili; ister erkek arkadaş ister kız arkadaş olsun, kişinin romantik partneri için cinsiyetten bağımsız bir sevgi terimi


14-)Attpåklatt 
Diğer kardeşlerden sonra doğan, en küçük çocuk. 


15-)Koldtbord
Etler, deniz ürünleri, peynirler, salatalar vb. gibi çeşitli soğuk yemeklerden oluşan bir büfe. Norveçliler genellikle Anayasa Günü, düğünler veya onaylar gibi özel günlerde bir koldtbord düzenlerler.




16-)Matpakke
Evden getirilen yiyeceklerle paketlenmiş bir Norveç öğle yemeği. Geleneksel Norveç matpakkesi, pålegg (aşağıya bakın) ile taze pişmiş ekmek dilimlerinden (genellikle açık yüzlü sandviçler) oluşur.



 
17-)Pålegg
Telaffuz: paw-leg
"Ek olarak" anlamına gelir; smørbrød adı verilen açık yüzlü sandviçler yapmak için reçelden jambona, peynirden çikolataya sürülebilecek diğer soslara ve malzemelere kadar bir dilim ekmeğe veya gevrek ekmeğe koyabileceğiniz her şey ama her şey olabilir. Popüler soslar arasında brunost (tatlı kahverengi peynir), Levepostei (ciğer ezmesi) ve kaviar (havyar) bulunur.





Smørbrød

Brunost - Norwegian Brown Cheese

Brunost


Bonderups Levepostei

Ciğer Ezmesi

Kaviarlı Smørbrød

Norveçliler iş, okul veya yürüyüş gezileri için yiyecek paketi veya paketlenmiş öğle yemeği anlamına gelen “matpakke” taşırlar ve pålegg bunun önemli bir unsurudur. 

Not: Oslo, Norveç'teki Theatercaféen'de Norveç usulü açık yüzlü sandviçler oldukça ünlüdür. 



Theatrecaféen, Oslo - Norway

18-)Marka
Telaffuz: maa-kuh
Orman veya ağaçlık anlamına gelir; yürüyüş parkurları, göller ve dinlenme tesisleri içeren bir yerleşim yeri veya şehir/kasabayı çevreleyen ormanlık ya da tepelik alanlar. 

Geirangerfjord - Norway

19-)Russ
Telaffuz: ruhs
İlkbaharda, nisan ve mayıs aylarında lisenin son yılındaki öğrenciler kırmızı, mavi veya siyah tulumlar giyip sokakların ortasında pek çok vahşi ve tuhaf yarışmaya katılırlar ve genellikle eğlenirler. Russ olarak adlandırılan, bir ay süren mezuniyet kutlamaları bir gençlik geçiş töreni gibidir.
(russefeiring) 
(1 ay süren final sınavlarından önce bu eğlence düzenlenir.)





Russ Bus



20-)Lønningspils
Bir iş bulduktan sonra Norveç'e taşındığınızda karşılaşabileceğiniz kelimelerden biridir. Kabaca "maaş birası" veya "maaş günü birası" anlamına gelir. Genellikle maaş aldıkları gün (veya hemen sonrasında) bira içmek için dışarı çıkan meslektaşları ifade eder.


21-)Avspasere
Fazla mesai biriktiğinde maaş yerine izin almak

22-)Gruglede
"Mutlu korku" olarak tercüme edilen çok kullanışlı küçük bir kelimedir. Å gruglede seg, korku ve heyecanlı beklenti karışımıyla bir olayı dört gözle beklemek anlamına gelir.

Genellikle okulun ilk günü veya yeni bir işteki ilk gün gibi olaylar veya (stresli) bir uyum süreci gerektiren diğer büyük, olumlu değişiklikler için kullanılır.

23-)Døgne
Bir gece uykusunu atlamak ve en az 24 saat uyanık kalmak.

24-)Døgn
Telaffuz: døjn
Bir gece yarısı ile bir sonraki gece yarısı arasındaki zaman dilimi; hem gündüz hem de gece; herhangi bir 24 saatlik zaman dilimi. 



Norveç'te “døgn” gibi bir kelime icat etmek mantıklı çünkü ülkenin büyük bir kısmı Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyinde yer alıyor. Burada yazın güneş hiç batmıyor ve kışın güneş hiç yükselmiyor, bu da gece ve gündüz arasında ayrım yapmayı zorlaştırıyor. Yani kısaca døgnvill günün hangi bölümünde olduğunuzu kaybetme hissi ya da durumu anlamına geliyor.

25-)Uting (adj.) adjective: sıfat
Telaffuz: ut-ing
Mecazi olarak, kötü bir alışkanlık, gelenek veya sıkıntı içeren şeyler; kilisede çalan bir cep telefonu gibi sakıncalı bir eylem veya durum anlamına gelir. 

26-)Svaberg 
Genellikle denize doğru eğimli, masif, pürüzsüz kaya olarak tanımlanır. Kumsuz bir plaj gibi diyebiliriz. Yazın, Norveçliler bütün günlerini sıcak ve pürüzsüz svaberg'lerde uzanarak geçirirler.

Edvard Munch (Norwegian, 1863-1944)


27-)Verdensrommet
Telaffuz: verden-s-romm-et
"Dünyanın odası" anlamına gelir; (uzay; Odin'in dünyanın krallıklarını (odalarını) yarattığı İskandinav mitolojisinden türetilmiştir. 


28-)Friluftsliv 
'Açık havada yaşam'
Konsept, kros kayakları ve yün kazaklar kadar Norveçlidir. Açık havada eğlenmeyi içeren her şey friluftsliv olarak kabul edilir.


29-)Fysen
Norveçliler bu kelimeyi canları bir şey istediğinde kullanırlar ama tam olarak ne olduğundan emin değillerdir. Genellikle yenecek bir şeydir ve genellikle pek sağlıklı olmayan bir şeydir.

30-)Unnasluntrer 
Kendisine verilen görevlerden gizlice kaçan veya hiçbir şekilde yardım etmeyen kişi.

31-)Tropenatt
Norveç'te hava o kadar soğuk olabilir ki sıcaklığın 20 santigrat derecenin üzerine çıktığı geceler için ayrı bir terime ihtiyacımız var. Soğuk gecelere alışkın olan Norveçliler için hava birdenbire uyuyamayacak kadar sıcak ve rutubetli hale geldiğinde bu Tropenatt olarak adlandırılır. 

Tropenatt i Rondane by Harald Sohlberg

32-)Ildsjel
Telaffuz: il-shail
Ateş ruhu anlamına gelir; itici bir güç, meraklı; bir amaç hakkında tutkulu ve aktif olan, topluluğa katkıda bulunmak isteyen biri

Norveç, ildsjeler'i toplumdaki ilham verici ve olumlu rollerinden dolayı ödüllendirerek (Yılın Ildsjel'i) kutluyor.
(Yerel toplulukta neşe ve coşku uyandırdıkları için onlara saygı duyuluyor.) 


33-)Eplekjekk
Kendini beğenmiş kişi

34-)Fløtepus
(kremalı kedi yavrusu) 
Çoğu insan bu kelimeyi kullanırken hislerini açıkça belli eden, kolayca ağlayan erkeklere atıfta bulunur. 


35-)Sommerfugl
Kelimenin tam anlamıyla çevirisi "Yaz Kuşu"

36-)Sludd
"Islak kar" anlamına gelir. Bizde "sulu sepe" olarak geçen ıslak kar, hızlı eriyen ve tutunamayan kar anlamına gelir. Ancak Norveççe sludd, yağarken yüzünüze yapışan sümüksü pulları ifade eder.


37-)Holke
"Buz" olarak tercüme edilir. Ama bu çok özel bir buz türüdür. Bir Norveçliye garaj yolunuzun holke ile kaplı olduğunu söylerseniz, kalın bir buz tabakasıyla kaplı olduğunu kastettiğinizi hemen anlarlar.

Spesifik olarak, çiğnenerek veya üzerine sürülerek ya da kısmi erime ve yeniden donma yoluyla kar sıkıştığında ortaya çıkan buz türüdür.

Esasen, kurtulması zor bir buz tabakasıdır. Tuzla verimli bir şekilde eritilemeyecek kadar kalın. Tek çözüm, onu kum veya çakılla örtmek veya bir tür metal aletle kesmektir.

38-)Skadefryd
(Almanca schadenfreude: Başkasının zararına sevinme tutumu) 
Schadenfreude gibi, skadefryd de başkalarının talihsizliklerine tanık olurken yaşanan hazzı ifade eder. Genellikle ayakkabı bağcığı üzerinde tökezleyen birine kıkırdamak gibi daha küçük acı durumları için kullanılır.

Birinin fiziksel olarak kötü muamele görmesini izlemekten zevk almak gibi daha psikopatik davranışlar, genellikle bu kelimenin anlamını tam olarak içermez - ancak istisnalar olabilir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar