KARANFİL
Karanfil, Syzgium aromaticum olarak da bilinen, yaprak dökmeyen bir karanfil ağacının çiçek tomurcuklarıdır. Daha çok tatlı ve aromatik bir baharat olarak bilinse de geleneksel tıpta çokça kullanılmıştır. Geçmişte de ticari hamleler ve ülkelerin emelleri doğrultusunda kullanılmış ve taşınmıştır.
M.Ö. 200 gibi erken bir tarihte, Java'dan Çin'in Han hanedanı sarayına elçiler, imparatorla görüşme sırasında nefesi güzelleştirmek için geleneksel olarak ağızda tutulan karanfiller getirdiler. Orta Çağ'ın sonlarında, karanfil Avrupa' da yiyecekleri korumak, tatlandırmak ve süslemek için kullanıldı. Karanfil ekimi neredeyse tamamen Endonezya ile sınırlıydı ve 17. yüzyılın başlarında Hollanda, kıtlık yaratmak ve yüksek fiyatları düşürmek için Amboina ve Ternate dışındaki tüm adalarda karanfilleri ortadan kaldırdı. 18. yüzyılın ikinci yarısında Fransızlar, Doğu Hint Adaları'ndan Hint Okyanusu adalarına ve Yeni Dünya' ya karanfil kaçırarak Hollanda tekelini kırdı. 21. yüzyılın başlarında ise Endonezya dünyanın en büyük karanfil üreticisiydi ve onu Madagaskar, Tanzanya ve Sri Lanka izledi.
Yararları
Yapılan hayvan çalışmalarında, karanfildeki bileşiklerin, karaciğer sağlığını desteklemek ve kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olmak da dahil olmak üzere çeşitli yararları olabileceğine varılmıştır.
*Karanfil lif, vitamin ve mineral içerir ve zengin bir manganez kaynağıdır.
Manganez: Beyin işlevini sürdürmek ve güçlü kemikler oluşturmak için gerekli bir mineraldir.
*Antioksidanlar açısından zengindir.
'Antioksidanlar, oksidatif stresi azaltan bileşiklerdir.'
Ayrıca karanfil doğal bir antioksidan görevi gören öjenol adı verilen bir bileşik içerir.
*Bir test tüpü çalışması, karanfil özünün tümörlerin büyümesini durdurmaya yardımcı olduğunu ve kanser hücrelerinde hücre ölümünü desteklediğini buldu.
*Başka bir test tüpü çalışmasında da benzer sonuçlar gözlemlendi ve konsantre karanfil yağının özafagus kanseri hücrelerinin %80'inde hücre ölümüne neden olduğunu gösterdi.
Karanfilde bulunan ojenolün de antikanser özelliklere sahip olduğu gösterilmiştir.
*Bir test tüpü çalışması, ojenolün rahim ağzı kanseri hücrelerinde hücre ölümünü desteklediğini buldu.
(Bu test tüpü çalışmalarında çok konsantre miktarlarda karanfil özü, karanfil yağı ve ojenol kullanıldığı unutulmamalıdır.)
*Karanfil yağının aşırı dozda alınması, özellikle çocuklarda karaciğer hasarına neden olabilir.
Halk arasında karanfilin diş ağrılarına ve diş eti iltihaplarına iyi geldiğine dair bilgileri çok duymuşsunuzdur. Çalışmalar gösteriyor ki karanfilden ekstrakte edilen bileşikler diş eti hastalıklarının gelişmesine katkıda bulunan iki tür bakterinin büyümesini durduruyor.
40 kişide yapılan başka bir çalışmada, çay ağacı yağı içeren bitkisel bir gargara ve karanfil ve fesleğen içeren bitkisel gargaraların etkileri test edildi. Bitkisel gargarayı 21 gün kullandıktan sonra diş eti sağlığında, ağızdaki plak ve bakterilerin miktarında iyileşme gözlemlendi. Düzenli fırçalama ve uygun ağız hijyeni ile birlikte karanfilin antibakteriyel etkileri ağız sağlığına fayda sağlıyabilir.
Bir hayvan çalışmasında yağlı karaciğer hastalığı olan sıçanlar karanfil yağı veya ojenol içeren besinlerle beslendiler. Her iki karışımda da karaciğer fonksiyonlarını iyileştirdi, iltihabı azalttı ve oksidatif stresi azalttı.
Yorumlar
Yorum Gönder